Dağlarda Keçi Olsaydı Bu Orman Yangınları Olmazdı

Son yıllarda ülkemizi kasıp kavuran orman yangınları, sadece doğayı değil, vicdanlarımızı da yakıyor. Binlerce hektar orman kül olurken, birçok canlının yuvası yok oluyor. Peki, eskiden bu kadar sık orman yangını olur muydu? Neden dağlarımız, ormanlarımız artık bu kadar savunmasız? Cevap aslında geçmişte gizli: Keçiler. Anadolu’nun kadim çobanları bilir, keçi ormanın bekçisidir. Yüzyıllar boyunca dağlarda serbestçe otlayan keçiler, orman altı bitki örtüsünü doğal bir şekilde temizlerdi. Kurumuş otlar, çalılar, yanıcı yapraklar keçilerin doğal besiniydi. Böylece yangına sebep olabilecek malzemeler birikmez, orman nefes alırdı.Ancak modern ormancılık politikalarıyla keçi otlatmak pek çok bölgede yasaklandı. Bu durum, orman altı dokusunun kontrolsüzce büyümesine ve yangınların hızla yayılmasına zemin hazırladı. Oysa doğayla uyumlu yaşamın bir parçası olan keçiler, ekosistemin dengesinde kilit rol oynar.Bugün gelinen noktada, keçinin yokluğu daha net hissediliyor. Yangınlara karşı sadece teknolojik önlemler değil, doğal çözümler de düşünülmeli. Keçi yetiştiriciliği yeniden teşvik edilmeli, özellikle yangın riski yüksek bölgelerde kontrollü otlatma uygulamaları başlatılmalı. Unutmayalım: Keçi varsa, orman yaşar. Keçi varsa, yangın azalır.Keçi varsa, doğa dengededir.Belki de tekrar sormamız gerekiyor:Dağlarda keçi olsaydı, bu yangınlar olur muydu?